Mutsuz Sirk Palyaçolarına Benden Selam Söyleyin... Gökçehan Daçe

Kurşun Deliği...

gittiğin cennette ferhat olcaksın
bir gözün burca dayanacak
'kederli kelimeler değil
kuvvetli kelimeler kullanmalı'
diye
öğüt verdim sessizce onlara ve kendime.
'kederli kelimeler yeterli şey'dir
ve
kederli kelimeler sakardır muhtemelen'
mars'la venüsün çarpıştığı ipte öptüm onları.
-ağızlarında mayalı denizatı yeşili
yamanmaz göğüste açılan kurşun delikleri-
düştüğü anda kalan kalın camlı dudaklarıma
ihtiraslı büyük yeminler serptiler
kusursuz kuzgun elleriyle.
-buna biraz mustafa demeli-
duman duman kavak ağaçları
kavak kavak duman ağaçları
hiç bir su yıkamak istemedi devasa tenlerini
ve aşarak çok masum çok bakışlarındaki
yosunlu, titrek dikenli telleri
ve silahlarına dek koşup ve sonra gerilerek ansızın
ruhlarına doğru fırlattım çalıntı gezegenimi!
biliyorum, inanmadılar, inanamadılar
bir kuş korkup kaçarken avuçlarından
nasıl terk ederse tek kanadını
onlar da öyle çaresizdiler
koymadılar koyu tadın ortak adını..
yüzümüzde: boynu kırık kedi saatleri
uyandığımdan beri annem yoktu
'suçsuzluğumdan daha iyisiniz' dedim onlara
'çocukluğumdan daha yukarıda, daha marifetli'
giemezdim
ayaklarım beni tanımıyordu
-buna biraz çirkin kadın kabartması demeli-
ışıklı, ışıklı bir eşarp gibi döne döne
sarıldılar çatlak heykelime.
ayın kraterlerine gözyaşı dolarken öptüm onları.
yok, kederli kelimeleri yormamalı bu gece
uzun sürdü misafirliğim, ben şahsıma dönmeliyim
karanlık, karanlıklal bir arp gibi lime lime.
yüzümüzde: melankoliyi te'yid saatleri
'beni içakıntılarınıza alın' dedim onlara
'beni doruklarınızdaki karın terine takın'
'ben bir taya verdim kalbimi(al yarattıklarını)
ve bir kalp aldım ondan(ve billur klavuzumu)
gökkuşağını geçirdim dikiş iğnesinin deliğinden
gövdemi gövdelerinize dikerken ağlatmayın beni'
yok, kederli kelimeleri yormamalı bu gece
zira, hürriyet hoş görmüyor sendelememi.
-buna biraz ters falso demeli-
uzundular
kararlı ama mahsundular
bir korkunun geçmesi gibi tetiği
törpüleri aratmayan genç umutlarıyla
esrarengiz ama yorgundular
biliyorum, inanmadılar
duman duman kavak ağaçları
kavak kavak duman ağaçları
senfonik hislerine ölü toprağı serptiler

Küçük İskender

0 yorum: